KİMDİR


"İstanbul'un çeşitli semtlerinde bahçe çalışmaları, daha doğrusu "denemeleri" yapan bir grubuz. Mayıs 2011'de isim bulan bu grup, çok sayıda insandan oluşuyor, çoğalarak gelişiyor. Asıl merakımız doğaya fazla müdahale etmeden, doğayla işbirliği yaparak ruhumuzu okşayan ve yenilebilir bitkiler yetiştirebilmek. Civarımızdakilerle birlikte dayanışma içinde olmak ve hayatlarımıza neşe ve sağlık getirebilmek için bir araya gelmek, ürün hasadından daha öncelikli...  

Ve fakat, bir yandan da tohum almakta başarılı olduğumuz, olacağımız bitkileri kaydetmek, takip altına alabilmek, gözlemlerimizi paylaşmak için bir ortak web sitesi oluşturmak üzerine çalışmalara başladık. Başka şehirlerde ya da gruplarda olası çalışmalara yardımcı, rehber, kaynak olabilecek tüm bilgi ve tecrübeleri paylaşmayı da çok önemli buluyoruz. Uygulamalarımızı, denemelerimizi ve çocuklarla yaptığımız atölyeleri görsel, kolay anlaşılabilir formatlarda paylaşılabilir hale getirip yaymak ve çoğalmasına yardımcı olmak istiyoruz.

Hemen hemen tüm bahçelerde çocuklar, aileleri, komşular, meraklılar ile birlikte ekim dikim yapıyor, malzeme, tohum, vb ihtiyaçları birlikte tamamlamaya, sorumlulukları ve mutlulukları paylaşmaya özen gösteriyoruz.  Yine tüm bahçelerdeki çalışmalarımızı kollektif ve gönüllü yürütüyoruz. Geri dönüşüme tapıyoruz:)

Bahçeler istanbul'un iki yakasında da yürümekte... Değişik iklim, arazi ve toprak koşullarından dolayı oldukça öğretici bir çalışma oluyor. Aynı tohumun değişik koşullarda nasıl geliştiğini görmek bizler için umut ve heyecan verici oluyor. Bahçeleri saymak gerekirse; şimdilik Boyacıköy, Kadıköy, Kuzguncuk, Avcılar, Beyoğlu ve Bakırköy'de yer almakta... Bu bahçelerden bahsetmek gerekirse;

Beyoğlu-Nisan 2011’de kurulan "Salt Beyoğlu" sanat galerisindeki teras bahçe, Fritz Haeg Yenilebilir Mülkler projesinin İstanbul ayağıdır. Yenilebilir Mülkler projesi dünyanın çeşitli şehirlerinde, kamusal ve özel mülklerde, yenilebilir bitkilerin yetiştirildiği bahçelerden oluşuyor.  
"Salt bahçe"de Eylül 2011’den beri çocuklar ve yetişkinlerle temel bahçecilik prensipleri, kardeş bitkiler, kompost yapımı, tohum bombaları vb. içerikli atölyeler yapmaktayız. Bir taraftan da gönüllü olarak bahçenin bakımına yardım ediyoruz. Şehrin göbeğindeki bu yeşil alanın tadını çıkarırken özellikle sera bahçeciliği ile ilgili oldukça öğretici denemeler yapıyor ve tecrübelerimizi kaydediyoruz. Kamuya açık olması dolayısıyla da ilgi ve alakanızı bekliyor:)

Bahçede böğürtlen, güvey feneri, limon otu, zencefil, dut, yasemin, koca yemiş, ceviz bir arada yetişiyor. Yazlık ve kışlık sebze ve yeşilliklerden de elden geldiğince çok çeşit ekip, takip ediyoruz. Tohumları tohum takas şenliklerinden ve diğer tohum kardeşlerimizden temin ediyoruz... Ev yapımı ilaçlar kullanılıyor, damlama sistemi ile sulama yapılıyor...




Boyacıköy- Biz birkaç senedir birlikte seramik çalışan bir grubuz. Sohbetlerimizde börtü böceğin ne kadar çok yer tuttuğunu fark ettiğimizde, şehir içinde bir bahçe aramaya karar verdik. Bir dizi güzel tesadüf sonucunda, 2009 yılında Boyaciköy’de kiliseye ait küçük bahçeyi kiraladik ve ekip biçmeye başladık.

Bahçede şeftali, erik ve defne ağaçları zaten vardı. Gül, hanımeli, nane ve çileği de hazır ekili bulduk. Biz de daha çok sebze ve şifalı bitkiler ekmeye başladık. Kompost yapıyoruz ve birbirinden hoşlanan bitkileri birlikte ekmeye özen gösteriyoruz. Ticari tohum, kimyasal gübre ve ilaç kullanmamaya daha başından karar verdik. Dört bir taraftan yerel tohum ve fide temin ettik. Silivri’den “manda yüreği” domatesi, Afyon’dan ayçiçeği, Kastamonu’dan mısır, Bayramiç’ten lahana, pırasa, karnabahar, Kıbrıs’tan kişniş…. Domateslerimiz çok güzel oldu. Böğürtlen harika gelişti. Zeytinburnu’ndan temin ettiğimiz çörekotu fidesi, yerini o kadar sevdi ki, artık bahçenin yerlileri arasına girdi. Bu sene ilk kez kocaman bir adet balkabağı ürettik.

Bahçe kuzey doğu yönüne bakıyor ve çevredeki yüksek yapılar, bazı parçaların güneşini kesiyor. Toprak sanırım ağır ve killi, kışın bazı bölümleri hiç kurumuyor. Kışın bu bölümlerden pek ürün alamıyoruz. Bir diğer olumsuz yan ise, toprağa bir miktar inşaat molozu karışmış olması. Biz de sabırla temizliyoruzJ Ne olursa olsun, kendimize böyle bir olanak yarattığımız için mutluyuz. Zevkle çalışıyoruz. Sizleri de her zaman bekleriz.


çörek otu

Avcılar-1Umut Derneği üyelerinden bir arkadaşımızın Avcılar'daki arazisini bizlerle paylaşması ile bu işlere başladık. Bir dizi seminerler düzenleyip dinledik. Permakültür ve doğayla işbirliğine olan ilgi ve alakamızı dikkate alarak, Aralık 2010'da Emanetçiler Derneği'nden aldığımız ilk ıspanak, roka, maydanoz, marul ektik. İlk hasadımızı Mayıs 2011 ayında aldık. Bu arada tohum takaslarına katılıp geleneksel tohumları çoğaltmak için ekmeye karar verdik. Yine aynı şekilde Seferihisar'dan enginar fideleri, İstanbul'dan meyve fidanları almaya ve ekmeye başladık. Elimizden geldiğince kardeş bitkiler prensibine uyarak, doğal ev yapımı ilaçlar kullanarak, doğayla işbirliği içinde ve insan müdahalesini azaltacak şekilde ekip biçmeye çalışıyoruz. Bahçeleri bu yıl üçe çıkardık. Bir tanesini telle çevirip meyve ağaçlarının bir kısmını buraya ektik. Telle çevirdiğimiz bahçede uygulamarımızı çeşitlendirmek istiyoruz...

Bahçeye yakın bir depomuz, baharda bitirmek sitediğimiz bir çardağımız ve her yıl düzenlediğimiz piknikler var... "Bir umut bahçesi"nin kapıları her zaman açıktır.



Kuzguncuk-  Kuzguncuk ilköğretim okulu bostanı'nın güzel ve yeşil bahçesinde çocuklarla birlikte yapılan çalışma mayıs 2011'de başladı. gönüllü ekibimiz her cuma 5. sınıf öğrencileriyle birlikte ekip biçiyor. bahçede şu an çilek, bakla, kara lahana, marul, tere, roka, kişniş, kereviz, kosmos, sarı kantaron ekili. ekim yaparken permakültürün kardeş bitkiler esaslarına elimizden geldiğince uymaya çalışıyoruz. bahçeyi daha verimli kullanmak için yükseltilmiş sebze yatakları yaptık, yataklardan birine solucan kompost kulesi yerleştirdik, çocuklar buldukları solucanları bu kuleye atmaya özen gösteriyorlar. okulun yemekhanesinin organik atıklarını ve bahçedeki yaprakları komposta dönüştürüyoruz-dönüştürüyorlar. çocukların çoğu artık kompost, komposta atılacak atıklar, kardeş bitkiler, solucanların kıymeti gibi konularda bilgi sahibi ve duyarlı diyebiliriz... bahçede yaptığımız ekme biçme çalışmaları dışında çocukların yediğimiz sebze meyveleri ne kadar tanıdıklarını görmek için sebze bilgi yarışmaları ve duyulara yönelik oyunlar yapıyoruz. 
önümüzdeki haftalarda çuvalda patates yetiştirmeyi deneyeceğiz ve yine destekleyici etkinliklerle birlikte mevsim sebze ve meyvelerini bahçeye ekmeye devam edeceğiz... bahçeye ektiğimiz sebzelerin tohumlarını çocuklarla birlikte toplayıp, tohumların bir kısmını bir dahaki ekim dönemi toprakla buluştururken bir kısmını da döngüyü ve sürekliliği bozmamak adına tohum kardeşlerimize verebiliriz... tohum paylaşmanın ve çoğaltmanın önemini çocuklara anlatarak... 




Bakırköy- Bakırköy Ruh ve Sinir Hast. Hastanesinin kocaman bahçesisini görür görmez tamam burası bize göre dedik ve gel zaman git zaman hep aklımızda...Hastalarla beraber bahçe yapmak için en sonunda kronik servislerden biri olan L1 servisinin bahçesini verdiler 40 m2 kadar.. Kışlık sebze ekim dönemini kaçırdığımız için ne ektiklerimizden ne de ürünlerden bahsedebileceğiz.. Şubat ayını bekliyoruz, ilk önce fiğ ekicez sonrası tıkır tıkır gelicek inşallah..Gelmek istediğinizde başımızın üstünde yeriniz var görüşmek üzere...




Kadıköy - Kadıköy Anadolu Lisesinde "coğrafya klübü" öğrencileri ile hem meyve bahçesi hem de yenilebilir ve kardeş bitkilerden oluşan bir bahçe yapmak için harekete geçtik. Öğrenciler önce Beyoğlu Salt'taki teras bahçeye gelip iki başlangıç atölyesi yaptılar. Ve okuldaki ilgili her (yemekhane, bahçevanlar, vb) birimle birlikte kompost-organik gübrelerini biriktirmeye başladılar. Şimdilerde ise, şeçtiğimiz alanlarda ekime başlamadan önce toprak analizi yaptırıyor, fiğ ve bakla ekimi yapıyoruz. İşin başındayız ancak öğrencilerin alakası ve merakı kayda değer... Kendileri için değil bir sonraki kuşaklara bırakabilecekleri ve kamusal alanda yaptıkları bu bahçeye heyecanları sonsuz...  

2 comments:

  1. Bende Düzce de bir şeyler için ön girişimlerde bulundum. İlk olarak mutfak atıklarından balkonda kompost yaptım. Bu kompostlara kırmızı solucan ekledim. Siyah büyük boy atık sepetlerde birşeyler ektim. Şimdi kış sezonunda apartmanın bodrumunda bir sandık yaparavk solucanları ve kompostu oraya aktardım. 2015 yazına kadar solucanlar çoğalacak. Bu arada yola cepheli bir ahbabın arsasını bahçeye çevirmeyi planlıyorum.Düzceden Selamlar Veysel BAĞCI

    ReplyDelete